İTÜ öğrencisi Çiğdem’in başına gelenler Türkiye’de adalet ve eğitime dair pekçok ipucu veriyor. İşte Çiğdem Karadağ dosyası ve Doğan Kasadolu’nun bu hukuk mücadelesindeki adımları…

İTÜ öğrencisi Çiğdem Karadağ, tacizci hocasına yüz vermediği için sınıfta bırakıldığını iddia etti. Hatta bu yüzden hem hayalleri, hem evliliği bitti.

Çiğdem Karadağ, 2004 yılında 35 yaşında girdiği üniversite sınavında İTÜ Çalgı Yapım Bölümü’nü kazandı. Çok hırslıydı. 4 yıl boyunca bölümünün okul birincisi oldu. Okulu bitirmesi için son bir sınav daha vardı. Ancak ne olduysa bu son sınav öncesi oldu. Bir gün, İTÜ’de öğretim görevlisi Mehmet Tangör ile karşılaştı.

90 PUAN BEKLİYORDU
İddialara göre Tangör, “Sana hayatın renklerini tattırayım” diyerek kendisini evine davet etti. Ama Karadağ reddetti. Bunun üzerine en az 90 alması gereken bitirme ödevi olan müzik aleti kanuna sıfır puan verildi, okulu bitiremedi. Karadağ 2006 yılında hakkını aramak için mahkemeye gitti. Tangör aleyhine taciz davası açtı. Bölge İdare Mahkemesi’ne de başvurup sınav sonucuna itiraz etti. Mahkeme, ödev olan kanunun, Ege Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı tarafından tekrar değerlendirilmesi kararını verdi. Ancak bir torbanın içinde korunaksız olarak Ege Üniversitesi’ne gönderilen kanunun birçok parçası kırıldı. Karadağ, yine geçer not alamadı. Bunun üzerine genç kadın, Şişli Başsavcılığı’na da şikayet dilekçesi verdi. Belgesi niteliğindeki kanunun, gerçeğin ortaya çıkmaması amacıyla kırıldığını iddia etti.

‘BİLEREK KIRILDI’
Ayrıca Tangör tarafından taciz edildiğini ve ilgisine karşılık vermediği için sınıfta kaldığını ileri sürdü. Ancak yargılama sonucu Mehmet Tangör beraat etti. Çiğdem Karadağ da İTÜ’yü bitiremedi. Üstelik mezun olsa bile artık 40 yaşını aştığı için öğretmenlik yapma hayali de sona erdi. Talihsiz kadın, bir darbe de eşinden yedi. Kocasının talebi üzerine boşanan Karadağ, tüm ümitlerini yitirmişti ki karşısına işadamı Doğan Kasadolu çıktı. Kasadolu’nun yardımı ile Ankara’ya giden azimli kadın, hak arayışını Yargıtay’a taşıdı.

ÖĞRETMEN OLACAKTIM
Hayatı boyunca öğretmenlik hayalleri kurduğunu anlatan Çiğdem Karadağ, mahkemeler yüzünden okulunun uzadığını ve artık bu meslek için yaşının geçtiğini söyledi. Büyük haksızlığa uğradığını kaydeden genç kadın, “Hak arama savaşım sürecek” dedi.

-Takvim-

SERPİL YILMAZ DA İTÜ’DE OLAN BİTEN VE DOĞAN KASADOLU’NUN KONUYLA İLGİLİ MÜDAHİL OLMA SÜRECİNİ KÖŞESİNE TAŞIDI. İŞTE O YAZI

İTÜ’de ahlak sınavı

Oysa amacı öğretmen olmaktı. Hem de iyi bir öğretmen…Eğitim süresi içinde müzik aletlerinden tambur, ut, bağlama, gitar, tar, lavta ve bitirme ödevi olarak mandolin, iki de kanun üretti.Bunlardan sonuncusu, son kanun sınıfta kalmasına yol açtı.Oysa mezun olmayı başarabilseydi (!) “yüksek onur belgesi” alacaktı.2005 yılında girdiği son sınavında ürettiği kanundan “sıfır” aldı ve not ortalaması 4 üzerinden 3.29 olmasına karşın, kendini kapının dışında buldu.Hürriyet yazdı, televizyonlar gösterdi. İTÜ Konservatuvar Müdürü Prof.Dr. Can Etili,”Hanım kızımız başarsın, mezun olsun” gibi demeçler verdi.

Hem okuldan atıyor hem de “Gelsin” diyor Etili. Üniversite mezunu olma hedefinin peşinden giden Çiğdem Karadağ, 33 yaşında girdiği İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Çalgı Yapım Bölümü’nün son sınıfındayken, okula devam edemediği için üniversiteden atıldı. Dün Karadağ ile uzun uzun konuştuk, yanında kamuoyunda bilinen bir isim vardı.

TMSF’nin, Korkmaz Yiğit’in mal varlıklarının ortaya çıkarılmasında kuruma yardımcı olduğu gerekçesiyle “teşekkür plaketi” sunduğu Doğan Kasadolu ile gelmişlerdi. Kasadolu, İTÜ’deki öğretim üyesi dostlarından duymuştu Karadağ’ın başına gelenleri…Dava takip etmekte bir hukukçu kadar usta olan Kasadolu, Karadağ hakkında İTÜ’nün verdiği “sıfır” notunu onaylayan bilirkişi raporuna dayanarak, “takipsizlik” veren İdare Mahkemesi kararını temyize gitti.Karadağ, 6 kişilik jüride yer alan doçent M.T.’nin kendisini taciz ettiğini iddia ediyor. M.T.’nin öğretim görevlilerine isimsiz mektuplar yazarak mezuniyetini engellemeye çalıştığının belgelendiğini söylüyor.”M.T. tarafından okulda diğer kız arkadaşlarımın da başına benzer şeyler geldi, kimisi okulu bırakmak zorunda kaldı.

İçlerinde bir sanatçının kızı da var ama onlar konuşmaktan çekiniyorlar” diyor Karadağ…M.T’nin 2004 yılında, okulun kantininde yanına geldiğini ve “Seni Polonezköy’e götüreyim, orada hayatın renklerini yaşatayım” dediğini belirten Karadağ, önce Konservatuvar Müdürü Prof.Etili ve hocalarından destek istiyor. Ancak karşılık bulamıyor.M.T. okulda etkin bir hoca. Sergiler açıyor, devlet çalgı aletlerinin restorasyonlarını yapıyor. Prof. Etili tarafından “doçentlik” kadrosu ile süresiz iş sözlemesi imzalayabilen M.T.’nin doktorası bulunmuyor. Karadağ’ın jürisinde yer alan diğer hocaların görev süreleri ise birer yıllık.

Yani Etili istemezse, öbür yıl okulda çalışamayacaklar.Karadağ, sınav sonucuna itiraz ediyor ve mahkemeye başvuruyor. Mahkeme “çalgının” incelenmesi için kanunu Ege Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı bilirkişi heyetine gönderiyor. Bilirkişi, kanunun “enstrüman” olarak görev yapamayacağını rapor ediyor. Mahkeme bu rapora göre “takipsizlik” kararı veriyor.Karadağ, “Yaptırdığımız tespitlere göre 9 ay okulda bulunan kanun, İstanbul’dan İzmir’e korunmasız olarak gönderilmiş ve zarar görmüş” ifadelerini kullanıyor. Kasadolu bu işe de el attı Kasadolu, tüm belgeleri toplayıp idare mahkemesinin verdiği karara ilişkin 6 ayrı maddeden 6 ayrı temyiz talebinde bulunuyor.

Bunlardan en önemlisi, sınav tarihinden önce, sınav notu verilmiş. Sınav tarihi Prof. Etili tarafından mahkemeye sunulan yazıda 16 Mayıs 2005 olarak geçiyor. Sınav sonucunu ilan eden ve 6 hocadan oluşan jürinin imzasını taşıyan “sınav sonuç belgesi” ise 12 Mayıs 2005 tarihini taşıyor.Diğer temyiz gerekçelerini ise Kasadolu şöyle sıralıyor: Sınav sonucuna yaptığı itiraz yönetim kurulunda görüşülmedi.Bu enstrümanların bilirkişiye gönderilmesi yöntemi koruma kurallarına aykırı. Sınav neticesinin gerekçeli kararı gelmedi.Jüri seçiminin kriterleri belli değil, sınav yönetmeliği yok.

16 Mayıs 2005’te olan sınavın sonucu 12 Mayıs’ta veriliyor.Bilirkişi kanunun okuldan, mahkemeye, oradan İzmir’e nakliyat koşullarını araştırmıyor. Karadağ’ın bu kadar “iyi” bir öğrenci olmasına karşılık, başına gelenler acaba yalnızca taciz iddiası ile açıklanabilir mi? İTÜ’nün sınav değerlendirme kriterlerini, öğrencileri ile iletişimini ve muhtemel tehlikeler karşısındaki “soruşturma” yöntemlerini de sorgulamamız gerekmez mi? Bugün Karadağ’ın yanında olması gereken kişi amatör “hukukçu” bir işadamı mı, yoksa hukuk fakültesi mezunu da olan hocası Can Etili mi olmalıydı?

Bir insanın geleceğini bu denli etkileyen kararları alanların sorumlulukları, görevlerinden daha ağır olmalı!

-Milliyet-

AYRICA AYNI İSMİN BİR BAŞKA ÖĞRENCİSİNİ DE PİJAMA PARTİSİNE ÇAĞIRDIĞINA İLİŞKİN İDDİALAR DA HABERLERE KONU OLDU

Öğrencisi Çiğdem Karadağ’ı taciz etmekle suçlanan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı öğretim görevlisi M.T.’nin bir başka kız öğrencisini de pijama partisine çağırdığı, katılmadığı için iki yıldır sınıfı geçirmediği iddia edildi.

İSTANBUL Teknik Üniversitesi (İTÜ) Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı öğrencisi Çiğdem Karadağ’ın kendisini taciz etmekle suçladığı öğretim görevlisi M.T., hakkında başlatılan soruşturmada işadamı Doğan Kasadolu tanıklık yaptı.

Çalgı Yapım Bölümü son sınıf öğrencisi Çiğdem Karadağ, öğretim görevlisi M.T.’nin Polonezköy davetini kabul etmeyince, bitirme ödevi olarak yaptığı kanuna başarısız not aldığını iddia ederek Şişli Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştu. Ulus’taki sosyetenin uğrak yeri Sunset Restorant’ta karşı karşıya geldiği Bank Ekspres’in eski sahibi Korkmaz Yiğit ile adamlarının sözlü saldırısına uğradığını iddia eden Doğan Kasadolu, bu soruşturmada tanık olarak dinlendi.

Çiğdem Karadağ’ın iddiaları üzerine okuldaki öğrencilerle görüşüp araştırma yaptığını söyleyen Doğan Kasadolu, ifadesinde, Çiğdem Karadağ ile aynı okulda öğrenim gören D.’den, öğretim görevlisi M.T.’nin tacize uğradığını öğrendiğini belirtti. Doğan Kasadolu, D.’nin pijama partisi teklifini kabul etmediği için iki yıldır sınıf geçemediğini anlattı.

Kasadolu bir başka öğrenci B.Y’nin ise öğretim görevlisi M.T’nin tacizleri nedeniyle okulu bırakmak zorunda kaldığını anlattı. Öğretim görevlisi M.T.’nin sınav öncesi tüm öğretim görevlilerine Çiğdem Karadağ’ın sınıfta bırakılması için mektup yazdığını iddia eden Doğan Kasadolu, “Mektup zarfları üzerindeki el yazısının M.T.’ye ait olduğu bilirkişiye tespit ettirilip, konu müdür Can Etili Ökten’e ihbar edilmiş. Ancak bu işin örtbas edildiği açıkça bana ifade edilmiştir” dedi.

Soruşturmayı yürüten Şişli Cumhuriyet Savcılığı dosyayı incelenmesi için İTÜ’ye gönderdi.

-Hürriyet-

VAKİT GAZETESİ’NDE YER ALAN ÇİĞDEM KARADAĞ